Özcan Ermiş – EDM Bilişim Sunumu

Özcan Ermiş EDM Bilişim Hakkında Konuşuyor

Sunucu: EDM bilişim İcra Kurulu Başkanı sayın Özcan Ermiş sunumları için geliyor alkışlarınızla.

Hoş geldiniz, teşekkür ediyoruz.

SPONSORLU

ÖZCAN ERMİŞ – EDM Bilişim / İcra Kurulu Başkanı: Değerli Oniki katılımcıları, sizlerle birlikte olmaktan çok büyük mutluluk duyuyorum.

Bugün size e-ticaret sunumlarının biraz etrafında olan ve sizler için çok önemli olan konulardan bahsetmek istiyorum.

Öncelikle EDM kim? E-fatura, elektronik imza, kayıtlı elektronik posta servislerini sunan e-ticarette de bu servislerde %24 pazar payına sahip bir alt yapı ve bulut yönetim firması. Biz 2019’dan beri bu sektörün büyük basın kuruluşları, televizyon kuruluşları ortaklığıyla gerçekleştirilen yarışmalarında lider konumumuzu koruduk. Bence bizim işimizin iki önemli kısmı var:

1.Hayat: İş hayatı kolaylaşıyor.

2.Doğaya çok büyük katkılarda bulunuyoruz. İşte onunla ilgili de televizyonlarda bugünlerde, son bir buçuk aydır devam eden bir reklam kampanyamız var. TEMA ile bir işbirliğimiz var. Her bir müşteri 5 yılda 10 tane ağaç kurtarıyor. Biz de dedik ki her müşteri geldiğinde bir tane ağaç dikelim. Ve reklam filmimizi 30 saniye oynatıyorum.

Evet, işimizin en büyük keyfi bu…

Bizim sektörümüzde yani e-dönüşüm sektöründe bir Türk firması olarak 22 ülkeye açıldık. Milan’da, Varşova’da, Moskova’da ofislerimizi açtık. Oralarda özel enteratör lisansları, kep lisansları, e-fatura lisansları aldık. Arkadaşlar Türkiye’de bu e-belge işini yaklaşık 100’e yakın oyuncu oynuyor. Ve şimdi sizin sektörünüze de lisanslı firmalar geliyor. Uluslar arası arenada oynadığımız için ve Türkiye’deki işimiz gereği bürokratik gelişmeleri izlediğimiz için bunu en yakın gören firmalardan biriyiz.

Değerli konuşmacılar da bu konuyu işaret etti ama… Yaklaşık 1 ile 2 yıl arasında devletten lisans almış yüzlerce firma yani yüzlerce derken sayısı 80 olur 150 olur bilmiyorum ama diyecekler ki Türkiye’deki e-ticaretçilere: “Ürününü, aracılık ettiğin ürünü, danışmanlığını gel dünyanın herhangi bir ülkesinde sen sadece ürünü teslim et, başka bir şeye karışma. Deposu bizde, lojistiği bizde, pazarlaması bizde, pazarlama analizi bizde, pazarlama promosyonları bizde ve dünyanın her pazar yerinde en iyi noktaya seni taşıyacak şekilde bütün işleri organize etmek bizde…”.

Kim bunlar? Konsorsiyumlar. Türkiye’deki her üreticinin karşısına konsorsiyumlar çıkacak. “Bana üye ol, bana malını teslim et, satalım, sana parasını verelim.” diyecekler. Kimin gücüyle, tabii ki kendi kurumsal gücüyle. Bizim de grubumuzun ortak olduğu bir konsorsiyum var, böyle yüzlerce olacak dediğim gibi. Ve tabii ki devletin garantisiyle. Malını teslim ediyorsun, paranı alacaksın. Niçin? Devletten lisanslı. Niçin? Arkasında ciddi bir öz sermaye var.

O yüzden Trabzon’daki çiftçinin kapısına 8 tane konsorsiyum bayisi gidecek, ver malını satalım amca, diyecek. İki yıl içinde böyle bir dünyaya geliyoruz. Devletimizin yaptığı son dakikada e-ticaret, e-ihracat hamlesiyle buraya doğru hazırlanıyoruz. Ve bu binlerce danışmanlığı, binlerce bayiliği kapısına getirecek üreticimizin ve diğer e-ticaret oyuncularının.

Şimdi, regülasyondan biraz bahsetmek istiyorum. Bütün devletler e-ticaretin e-belgeye geçmesini çok hızlı yapmak istiyor. Mesela Türkiye’de e-belgeye geçmek için yıllık zorunlu ciro 3 milyondur, e-ticarette 500 bin liradır. Yani bu yıl 500 bin TL ciroyu geçen KDV dahil, vergiler dahil firmalar en geç 1 Temmuz’da, pratik olarak bu yıl sonu tabii –yeni mali yıl dolayısıyla- ama en geç 1 Temmuz 2023’te e-faturaya geçecekler.

Yine Ticaret Bakanlığının aldığı karar doğrultusunda dünyanın birçok ülkesinde olduğu gibi bütün web sitelerinde ve pazar yerlerinde Kep adresinin bildirilmesi, müşterilerinin şikayetlerinin ya da dileklerinin o Kep adreslerine alınması için kayıtlı elektronik posta zorunluluğu da yine 1 Temmuz 2023’te gelecek. İki zorunluluk; bir e-fatura 500 bin, bir de kayıtlı elektronik posta… Ve dolayısıyla elektronik imza zorunluluğu 1 Temmuz 2023’te.

Bugün itibariyle aylık e-belge adedi 7 milyon 87 bin 300 adet, e-fatura adedi bugün itibariyle. Ayda 7 milyon 87.300. Ve pazarın e-ticaret işletmelerinin %46’sı e-faturaya geçmiş. Zaten regülasyonlar dolayısıyla, gönüllülük zaten çok hızla gelişiyor. Türkiye’de 35 iken pay, 46 burada. Hemen 2 ya da 3 yıl içinde tamamı e-faturaya geçmiş olacak.

E-ticarette, e-fatura ile gelen tasarruf Gelir İdaresi Başkanlığının yayını. Üniversitede teknokratlarla yapmış. Kâğıt maliyeti ve e-fatura maliyeti ortalama. Ve sonuçta küçük bir işletme ya da orta bir işletme ayda 1000 fatura kesiyor diyelim. 24 bin liraya mal edecekken 6 bin liraya düşüyor. Büyük bir işletme, senelik maliyeti 815 bin lira iken %89 tasarrufla 90 bin liraya düşüyor. %90 daha az fatura maliyeti ödeniyor. Önemli…

Şimdi biz market zincirlerinde çok iyi bir pozisyondayız. Getir, İstegelsin yani malı marketten eve getiren işletmelerde pazarın hemen hemen %70’inin faturası bizim tarafımızdan kesiliyor. Gıdada da böyleydi. Marketlerde, bakkallarda da böyleydi. Çünkü Ülker, Torku, Eti, CocaCola hemen hemen Türkiye’deki bütün FMCG firmalara hizmet verdiğimiz için bu market tarafına da yansıdı. Orada da e-ticaretten değişik bir figür vermek istiyorum. 2019’da %0 iken neredeyse, çok küçükken, eve sipariş, marketten sipariş, bugün toplam siparişlerinin –pandemiyle çok hızlı çıktı sonra biraz düştü- %5’ler seviyesinde. Artık yapılan 100 market alışverişinin 5 tanesi eve geliyor ve bundan sonra pandemi olmasa da artış trendine girdi. Bu rakam da %10’lar seviyesine gelecek.

Nasıl bugün e-ticaretin toplam ticarette hacmi %20’lerde ve 2030’a kadar bunun %50 üzerine Türkiye’de kesin çıkacağı–Avrupa’da çok daha erken- belirtiliyorsa da markette de bu %5’lik oranın biz yine 2030’a kadar %15’ler seviyesine paralel bir şekilde geleceğini düşünüyoruz.

“Getir” tarafındaki küçük bir örneği size yansıttım. Müşteri siparişini veriyor, kurye geliyor, malı bırakıyor anında faturası cebinde… Saniyesinde… Tecrübe ediyorsunuzdur. Yani diğer platformlarda da böyle. İtirazı var, mail atıyor, çağrı merkezini arıyor ama eğer itirazı biraz şiddetliyse, dinletemediyse kendini, kayıtlı elektronik postası da varsa -ki şimdi birçok tüketici bilinçli, kayıtlı elektronik posta alıyor- oradan da yine Getir’e bildirip sanki o şikayetini noterden, yani neredeyse kuruşlar seviyesinde noter kuvvetinde bir hukukla bildirebiliyor. Getir’de böyle bir uçtan uca müşteri memnuniyeti yönetimine katkıda bulunan bir e-dönüşüm işleyişi devam ediyor.

Tasarruf ve doğa dedik işte sonuçlar bunlar. Yine Gelir İdaresi Başkanlığı ve BTK’nın tabii ağırlıklı e-fatura Gelir İdaresi tarafı, 110 milyar belge olmuş yaklaşık 2013 yılından beri yani 9 senede diyelim 5,5 milyar dolar dışa bağımlı tasarruf etmişiz. Kâğıttan, tonerden… Ve 750 bin tane de ağaç kurtarılmış. Bu yönüyle baktığınız zaman ülkemiz için de dünya için de fevkalade önemli bir alan.

Niye vurguluyorum bunu? Sadece iş yapmıyoruz. Bu dünyanın bir parçasıyız. Kuraklık geliyor, hiçbir zaman hiçbir neslin, bu nesil kadar, burada bulunanlar kadar böyle bir sorumlulukta olması gerekmiyordu. Biz o 750 bin ağacı, milyonlarca ağacı kurtarmaya devam edersek belki geleceğe bırakacağımız en büyük miras olacak. O yüzden e-dönüşüm işinin sadece işimizi kolaylaştıran değil bir de neslimizin zorunluluğu olarak görmemiz lazım. Sosyal imajımızın en önemli unsurlarından biri olarak görmemiz, yansıtmamız, bakmamız ve öyle bir algıyı hep beraber oluşturmamız lazım.

Tabii e-belge tarafında bu işleri yaparken de hemen hemen bütün e-ticaret dünyasına entegre çalışıyor. Pazar yerlerine, programlara birçok, 150’ye yakın e-ticaret partnerimiz var, onlarla birlikte, onların işlerine katkıda bulunacak şekliyle ve onların işlerini hızlandıracak şekliyle, dediğim gibi onların işlerini doğaya katkıya açacak şekilde çalışmaya gayret gösteriyor.

E-ticaret sektöründe inşallah uzun yıllar sizlere ve sektöre hizmet etmeye devam ederiz.

Çok teşekkür ederim, saygılar sunarım.

Sunucu: Teşekkür ediyoruz.