Mehmet Tek – Rexven Sunumu - Oniki

Mehmet Tek – Rexven Sunumu

Mehmet Tek – Rexven Sunumu

İçindekiler

Mehmet Tek Rexven Hakkında Konuşuyor

Sunucu: Rexven ceo ve founder sayın Mehmet Tek geliyor…

Hoş geldiniz.

Oniki Sponsorluk

SPONSORLU

MEHMET TEK – Rexven / Ceo & Founder: Sağ olun. Sesimle alakalı bir sorun var mı?

Sunucu: Yok, gayet iyi.

MEHMET TEK – Rexven / Ceo & Founder: Herkese merhaba. Öncelikle Ziya Bey’e ve ekibine çok teşekkür ederim bize bu fırsatı sunduğunuz için.

Şimdi sizlere aslında burada birçok sunum yapıldı, birçok şey anlatıldı. Ama buradaki herkesin esas amacı e-ticaret, özellikle e-ihracat yapmak. Yani üreticiler, satıcılar Türkiye’deki iş yapanlar bu işlerini dünyaya açmak istiyor. Sizler de bunlardan birilerisiniz. Bu işi nasıl yapabiliriz aslında burada en çok konuşulması gereken konu diye düşünüyorum.

Bunun için aslında kendi tecrübelerimizi, hikayelerimizi anlatmanın çok daha değerli olduğunu düşünüyorum, o yüzden çok veriler olan, çok fazla sayıda sunum olan bir slayt hazırlamadık. Sadece beni dinlemenizi istiyorum yani ben aslında sizlere şu an bir hikâye, kendimi anlatacağım. Yaptığımız işi anlatacağım. 7 dakikada zaten en fazla bu kadar bir şey olabilir.

Biz bu sürece yani e-ihracat, e-ticaret sürecine Alibaba’dan alıp Amazon’a satarak başladık. Biraz zor bir yolla başlamışız, şu an bunu fark ediyorum. Yani direkt başlangıç itibariyle öyle bir yolla başlamak ve tabii kendi markamızı oluşturmak üzere başlamıştık. Ama bu yol bize çok ciddi bir şey öğretti. Okyanusa atladık ve yüzmeyi öğrendik. Bir anda böyle bir şeye başlamak belki yanlıştı ama çok doğru bir yola doğru bizi itti.

Bu süreç başladı, Alibaba’dan aldık Amazon’da sattık ama birçok problem yaşadık. Bu konularla alakalı zaten şu an bu etkinlikte bulunuyorsanız büyük ihtimalle benim de bir videomla karşılaşmışsınızdır Youtube’da veya İnstagram’da. Oralarda bunları çok fazla anlatıyorum. Çok problemle karşılaştık ve burada elde ettiğimiz birçok tecrübe oldu. Bu konuları tabii anlatmaya başladık.

Oniki Sponsorluk

SPONSORLU

Örneğin biz Alibaba’dan aldık Amazon’da sattık ama başlangıç itibariyle yaşadığımız çok ciddi problemler oldu. Yanlış ürünler seçtik, yanlış tedarikçiler seçtik… Orada mesela Alibaba’da ben Türkiye’de bulunuyordum. Ankara’dan Alibaba’daki Çinli üreticiyle anlaştım. Amazon’a ürünlerini gönderdim, satışını yaptım. Ama tabii burada üretici seçiminde çok problem yaşadık. Bazıları ürünleri gönderdiler ama Amazon’da yorumlar gelmeye başlayınca o ürünlerin gerçekten iyi olmadığını anladık.

Mesela bebeklerin kafasını çarpmaması için köşelere konulan bir koruyucu madde var, onları satıyorduk. Üreticimiz bu ürünlerin numunesini falan gönderiyor, güzel gönderiyor ama ürünlerin gerçeklerini, kaliteli bir şekilde göndermiyor. O şekilde bu ürünü satmaya başladık, çok da güzel satmaya başladık. Ama hemen 1 yıldızlar gelmeye başladı. Oradan sonra bu sürecin ne kadar daha da dikkatli ilerlemesi gerektiğini anlamaya başladık.

Rakiplerimizle çok ciddi şeyler yaşadık. Bir günde 2 bin dolar kaybettiğimiz anlar oldu. Orada rakip satıcıların özellikle Çinli satıcıların bizimle sıkıntılar yaşadığını, bizim mağazalarımızı kapatmaya çalıştıklarını… Bunları çok fazla gördük. Buradaki temel nokta aslında bir şeyleri yaparken kıra döke biz bunu öğrendik ama bu bizim için hem ciddi bir zamana hem de paraya mal oldu. Bunu aslında sizlerin bunları yaşamaması için anlatma çabası içerisine girdim. Bunu da Youtube’da, İnstagram’da genel herkesin görebileceği yerde anlatmaya başladık. Bunu anlattıkça tabii birçok insan “Bunu ben de yapabilirim, ben de yapmalıyım.”ı söylemeye başladı.

Özellikle son zamanlardaki yani son 5-6 aydır, son bir yıldır Türkiye’deki ekonomik sıkıntılar, dolar-TL karşılığındaki değişiklikler bu olayları çok fazla tetikledi. Burada bir fırsat var, gibi ortaya çıktı. Tabii ki Amazon’da, Etsy’de, dünyada ürün satmakta çok ciddi fırsatlar var. Bugün Hakan da burada mesela, Etsy’de bir ürün satıyoruz, düşünün 8 dolara bizim üreticimizin ürettiği ürünü az önce sipariş gelmiş 50 dolara satabiliyoruz biz. Yani 8 dolara ürettiğimiz ürünü 50 dolara satabileceğimiz bir platform var orada. E Amazon’da 3 dolara ürettiğimiz bir duvar rekorunu biz 22-23 dolara satabiliyoruz. Türkiye’de yaptığımız işi dünyaya taşıdığımızda ne kadar büyük bir iş yaptığımızı görmüş olduk aslında biz. Bunu baştan öyle başladığımız için gördük. Türkiye’de onlarca üretici, onlarca satıcı bunu tam olarak göremediğini fark ederek eğitimlere, danışmanlıklara vs. başladık.

Bir süre sonra fark ettik ki burada en büyük sorun ürün bulmak, ürün araştırmak, hangi ürünü satacağına karar vermek. Çünkü rekabetin çok ciddi yoğun olduğunu tespit ettik ve ilk başta zaten bizim satmaya çalıştığımız ürünlerdeki en büyük başarısızlık sebebimiz, ürünleri yanlış seçmemiz. Çok fazla rakibin olduğu, çok fazla domine edilmiş yerlere girmeye çalışmışız. Ama şu an bunu çözmek için yazılımlar geliştirdik. Enparazon yazılımıyla hangi ürün, ne kadar satar bunları tespit edip sizlere de gösterme çabası içerisine girdik. Yani bu süreçte biz aslında kendi sorularımızı çözerken belli ölçüde herkesin yani bu işe yeni başlamak isteyen birçok insanın da sorununu çözmüş olduğumuzu fark ederek aslında bunları sunmaya başladık.

Biz Alibaba’dan alıp Amazon’da satma sürecinde en büyük yaşadığımız sorunlardan dolayı oradaki üreticilerle anlaşmak uzaktan, mesela ben Alibaba’daki 100 üreticiyle 200 üreticiyle konuşuyorum, gece 3’te mesaj atıyorum çünkü onlar 3’te uyanıyor saat farkından dolayı. 100 tane falan üreticiye mesaj atıyorum, sabah bana cevaplarını atmış oluyorlar. Süreç onların saatlerine göre ilerliyor. Sonra anlaşıp gönderiyoruz ama orada bizim yaşadığımız en büyük sorun bu ürünlerin çok hızlı bir şekilde değil de 60-70 günlere varan sürelerde ulaşmasıydı. Bizde de sonrasında Türkiye’deki üreticilere odaklanma fikri ortaya çıktı.

Burada Türkiye’deki bir tekstil üreticimizle çok güzel işler yaptık yani yaklaşık 5 ay gibi bir sürede 75 bin dolar satış yaptık beraber. Bu üreticimizle ortak olarak bu işleri yaptık. Bu işlerde Türkiye’nin bir potansiyeli olduğunu burada fark etmeye başladık. Aslında bu işi böyle gördükten sonra da bu işin daha da büyük olduğunu anlayarak buradaki problemin çok daha büyük olduğunu ve Türkiye’deki üreticilerin, toptancıların, satıcıların dünyaya topluca açılması gerektiğini fark ettik ve bunun için çözümler geliştiriyoruz.

Şu an Türkiye’deki üreticileri, toptancıları, e-ticaret geliştirmecileriyle ve hizmet sağlayıcılarla buluşturduğumuz bir platform Rexven… Şu an bunun üzerinde çalışıyoruz, bunu geliştirmeye çalışıyoruz. Şu anda da üreticilerimizin ilk kayıtları yapılıyor, standımıza geldiyseniz kayıtları yapıyoruz. Eğer aranızda üretici varsa bu platformda dünyaya açılmak istiyorsanız biz sizleri dünyaya açacak modeller geliştiriyoruz. Şu an bir Alibaba benzeri bir platform gelişiyor aslında ama bu sadece Alibaba ve benzeri bir platform değil, biz sadece üretici ve girişimcileri değil, hizmet sağlayıcıları da burada buluşturma hedefindeyiz. Çünkü biz bu işe başladığımızda birçok hizmet sağlayıcıdan yanlış yönlendirmelerle hesap açılışı olsun, Amerika şirket kuruluşu olsun, kargo, lojistik gibi olsun buralarda problemler yaşadık ve sıkıntılı olaylardan dolayı hem paramızı hem zamanımızı kaybettik.

Biz kaliteli şirketleri seçip sizlere “Bakın bu şirketlerle, bu alanda çalışabilirsiniz.” önerisini yapma aşamasına girdik. Bence bu çok değerli bir şey çünkü e-ticaret, e-ihracat olayında bizim yaşadığımız en önemli problem güven yani güvensizlik aslında… Güvenilir insan, güvenilir şirket bulamamak, bu sorunu biraz daha çözmeye çalışıyoruz ki herkes bu işe başladığında ne bizim gibi emek, zaman, para kaybetsin ne de güvensiz insanlarla bu işte motivasyonu kırılsın istemiyoruz. O yüzden bu şekilde kaliteli bir topluluk ve bu topluluğun da büyüme hedefindeyiz.

Bunu neden yapıyoruz? Son 45 saniyede bundan bahsedeyim… Anlattığım şeyleri yapmamızın esas sebebi bizim Türkiye’den global bir marka çıkaramamış olmamız… Biz bunu dert ettik yani şirket olarak, ekip olarak Türkiye’den Amazon gibi, Alibaba gibi global bir şirketin çıkmaması bence çok büyük bir dert. Bunu şirket olarak biz kendimiz de dert ettik ve bunu çözmekle uğraşıyoruz. Dünyada ilk 500 şirket arasında Türkiye’den bir tane bile girişim yok. Biz bunu başarma çabası içerisindeyiz, bunun için yola çıktık. Tabii bu kolay bir şey değil, kolay olsa zaten bir sürü şirket yapmıştı. Ama teknoloji ihraç ederek, teknoloji geliştirerek bunu yapabileceğimizin farkındayız ve bunun için çalışıyoruz.

Sizleri de standımıza bekleriz. Yani bu hedefteyiz, hayalimiz bu. Bu hayali gerçekleştirmek için de çalışıyoruz, tabii ki normal ürünlerin de ihracatını yapıyoruz. Ama en önemlisi teknoloji ihraç etmek, bunun için Rexven’in hedefi dünyadaki en büyük teknoloji şirketlerinden bir tanesi olmak.

Teşekkür ederim dinlediğiniz için. Sağ olun…

Oniki Sponsorluk

SPONSORLU

Heyecan verici etkinlikleri kaçırmayın!

Sınırlı katılıma sahip etkinlik duyurularından ve güncel gelişmelerden haberdar olmak için hemen bültenimize abone olun.

mobile-header-alani

Sponsorluk Teklifi

Teklif detayları e-posta adresinize gönderilecektir.

Error: Contact form not found.

Error: Contact form not found.