Ecem Gürsoy – BtoCMaster Sunumu

Ecem Gürsoy BtoCMaster Hakkında Konuşuyor

Sunucu: Şimdi de son değerli konuşmacımız BtoCMaster sayın Ecem Gürsoy bizimle olacak, alkışlarınızla…

Hoş geldin.

SPONSORLU

Ecem Gürsoy – BtoCMaster CEO’su: Merhaba.

Ecem Gürsoy – BtoCMaster CEO’su: Evet, merhaba. Günün son konuşması olarak ben Ecem. BtoCMaster Firması olarak hizmet veriyoruz. Bugün aslında size burada bir hikâye anlatacağım. Burada bir rakam görüyorsunuz, 2.7 milyon… Sizce bu ne ifade ediyor? Yani e-ticaret etkinliğinde olduğumuz için aslında mümkün olduğunca e-ticaret platformlarının sayısı, hacmi, müşteri sayısı vs. gibi düşünebilirsiniz. Ama aslında biz sadece Türkiye’deki “Mehmet” adlı kişilerin 2.7 milyon olduğunu araştırıp burada bir istatistik sunmak istedik. Ve bugün 2.7 milyondan bir kişi olan Mehmet’in hikâyesiyle aslında buraya devam edeceğiz.

Şimdi, Mehmet kimdir? Mehmet aslında bir ihracatçı. Kağıt ve ambalaj karton ihracatı yapıyor. Türkiye’nin büyük bir ihracat hacmine sahip olan piyasası… Mehmet aynı zamanda bir çocuk babası. Ve bir ailesi var, Antep’te yaşıyor.

Peki neden Mehmet? Yani Mehmet ne yapıyor? Mehmet üç aydır Amazon üzerinden e-ticarette satış yapıyor. Ve yaklaşık üç ayda 21 bin dolarlık bir ciro elde etmiş. Ve Amazon’da kobi ölçekli firmaların yaklaşık %43’ü 25 bin doların altında bir ciro hacmine sahip. Yani Mehmet de aslında Amazon satıcılarının %43’ünün birini oluşturuyor. Peki, Mehmet’in e-ticaret yapan biri olarak günü nasıl geçiyor? Yani evet, Türkiye’den Amerika’ya ihracat yapıyor fakat bunu nasıl yapıyor? Yani Türkiye’de bu işi aslında iyi bir nitelikte olarak adlandırıyoruz. Ama o Amerika saatiyle çalıştığı için özellikle, burada bir telefon trafiği var. Lojistiği arıyor, gümrüğü arıyor, muhasebecisini arıyor; Amerika’dan müşterisiyle konuşuyor, üreticisiyle konuşuyor… Ve aslında ne ailesine zaman ayırabiliyor ne işlerindeki problemini düzgün çözebiliyor.

Dolayısıyla Mehmet’te bir memnuniyetsizlik oluşturuyor bu durum. Evet çok iyi, dolarla gelir elde ediyor ama kendini verimli hissedemiyor. E bazı ürünlerini Türkiye’den alıp Amerika’ya dağıtıyor fakat atladığı bir nokta var. Yani burada telefonla trafiğinden ve telefonla konuşma trafiğinden aslında kendi ürünlerini insanlara sattığını unutuyor. Yani o kadar çok veriye odaklanıyor ki… Buradaki sadece ürünleri satışlarıyla doğru orantılı ve rakamlarla oluşuyor.

Fakat aslında biz, e-ticaret yaparken karşımızda bir tüketici var ve bu tüketici de aslında bizlerden biri, insanlar. Ve bu insanların satın alma, tüketici davranışları dediğimiz, satın alma kültürleri var. Bu da oluşturduğu çevrelerden, bulunduğu ülkeden çok fazla etkileniyor. Mehmet aslında o kadar çok sorunları çözmeye odaklı ki bunları kaçırıyor.

Dolayısıyla Mehmet gibi başka satıcıların da kaçırdığı farklı ne olabilir? Aslında işin özüne gelirsek, yani dediğim gibi, biz gün sonunda tüketicilere yani insanlara bu ürünleri satıyoruz. Ve “İnsan neden alışveriş yapar?” sorusunu sorduğumuzda, insan aslında alışveriş yaparken “dopamin” hormonu salgılıyor. Ve bu dopamin hormonu da bize duygusal tatmin yaşatıyor. Aslında benim özünde alışveriş yapma sebebim, bu. Yani ben insanlara kendi ürünümü pazarlarken bu şekilde düşündüğüm noktada aslında dolaylı yoldan satış ve ürünümü akılda kalıcı hale getirmiş oluyorum.

Bir diğer nokta da; Mehmet’ten yine yola çıkarsak Mehmet kârını arttırmaya çalışıyor ve burada gizli giderler, gizli maliyetler dediğimiz bazı maliyetler var. Hepimiz e-ticaret sektörünün içinde olduğumuz için aslında bu maliyetlere aşinayız. Ama bazı problemleri çözerken bu maliyetler çok göz ardı edilebiliyor. Bu göz ardı edilenlerden bazıları da depolama, muhasebe, lojistik ve çekim komisyonları gibi maliyetler. Bunlar aslında kendi doğru çözüm ortaklarıyla yapıldığı zaman gerçekten belli başlı giderleri kısabildiğimizi görebiliyoruz. Doğru çözüm ortaklarıyla, doğru bir muhasebeciyle, doğru bir lojistik firmasıyla bu işlemler yapıldığı noktada aslında giderlerimizi %30’a kadar kısabiliyoruz. Bu da doğru olarak giderlerimizi kıstığımızda kârımızı arttıran bir hizmet.

Biz burada aslında ne yapıyoruz? Tek bir çatı altında tüm muhasebe, teşvik, az önce Selçuk Bey’in bahsettiği lojistik, reklam vs. gibi hizmetlerimizi doğru çözüm ortaklarıyla birleştirip aslında Mehmet gibi kişilerin hesaplarını yönetiyoruz. Ve burada doğru kitleye ulaşmalarını sağlıyoruz. Evet belki Mehmet 2.7 milyonda bir Mehmet olmaktan çıkamaz ama daha önce de bahsettiğimiz gibi %43’lük dilimin dışına taşıyıp kendi satış rakamlarını bazı ufak dokunuşlarla ve daha profesyonelce bir bakışla kendini daha yükseğe konumlandırabilir.

Bugün anlatmak istediğim hikâye buydu. Bizi dinlediğiniz için teşekkür ederim. Son kapanış konuşmasını da yapmış oldum. Umarım etkinlik hepimiz için keyifli geçmiştir. Görüşmek üzere diyorum…