16 Ekim 2025’te Oniki tarafından düzenlenen İstanbul E-Ticaret & E-İhracat ve Tedarikçi Zirvesi, dijital dönüşümün sadece operasyonel süreçleri değil, aynı zamanda markaların kendilerini ifade etme biçimlerini de nasıl kökten değiştirdiğini gösteren ilham verici sunumlara sahne oldu.
Bu sunumlardan belki de en çarpıcı olanı, Oedivia Kurucu Ortağı ve Filmmaker Eren Devrimci‘den geldi. Devrimci, yapay zekanın (AI) video prodüksiyonu ve reklamcılık dünyasında yarattığı devrimi ve bu devrimin getirdiği “demokratikleşmeyi” Oniki katılımcılarıyla paylaştı.
Yapay Zeka Devrimi
Eren Devrimci, sunumuna yapay zekayı tarihsel devrimler (yazının icadı, Sanayi Devrimi, dijital çağ vb.) bağlamına oturtarak başladı. Ancak AI devrimini diğerlerinden ayıran en temel özelliğin altını çizdi: Sürat.
Makine öğrenmesinin temellerinin 1960’lara dayandığını ancak özellikle son yıllarda artan işlemci gücü (Nvidia örneği) ve büyük veri setleriyle (OpenAI örneği) yapay zekanın fanteziden gerçeğe dönüştüğünü belirtti.
ChatGPT’nin rekor sürede 100 milyon kullanıcıya ulaşmasını örnek vererek, bu devrimin ne kadar hızlı ilerlediğini ve henüz pistten yeni kalktığını vurguladı. Bu hız, Oniki Zirvesi’ndeki e-ticaret ve e-ihracat odaklı işletmelerin de ayak uydurması gereken yeni bir tempo anlamına geliyordu.
Geleneksel Reklamcılığın Yavaşlığına Karşı AI Çevikliği
Devrimci, yapay zekanın reklam prodüksiyonu üzerindeki etkisini anlatmak için geleneksel süreçle bir karşılaştırma yaptı.
Marka kararı, ajans süreci, prodüksiyon ihalesi, çekimler, post prodüksiyon, revizeler derken haftalar, hatta aylar süren; yüksek maliyetli ve genellikle sınırlı sayıda (çoğunlukla tek bir ana film) sonuç üreten bir yapıdan bahsetti.
Bu yapı, özellikle KOBİ’ler ve yeni girişimler için çoğu zaman erişilemezdi. İşte yapay zeka, bu yavaş ve maliyetli süreci altüst etti. Devrimci, tamamen AI ile üretilmiş, ancak geleneksel bir reklam filminden farksız görünen bir kedi maması reklamını örnek gösterdi.
Yapay zeka sayesinde artık:
- Süreçler Hızlanıyor: Fikir aşamasından son ürüne kadar geçen süre dramatik şekilde kısalıyor.
- Maliyetler Düşüyor: Set kurma, ekip toplama, pahalı ekipman kiralama gibi masraflar ortadan kalkıyor.
- Çoklu Varyasyon Mümkün Hale Geliyor: Tek bir ana fikir yerine, farklı hedef kitlelere yönelik mikro senaryolar yazılarak, her biri için ayrı videolar kolayca üretilebiliyor. Bu, A/B testi yapmayı, farklı platformlara özel içerikler oluşturmayı ve kampanyaların etkinliğini ölçmeyi çok daha kolaylaştırıyor.
Burada Devrimci, Passo için yapılan ve Instagram’da sıkça karşılaşılan reklam serisini bu duruma örnek gösterdi.
Reklamcılıkta Demokratikleşme
Eren Devrimci’nin sunumundaki en güçlü mesaj yapay zekanın pazarlamayı demokratikleştirmesi oldu. Eskiden sadece devasa bütçelere sahip markaların erişebildiği prodüksiyon kalitesi, artık AI araçları sayesinde KOBİ’lerin, e-ticaret girişimcilerinin, hatta bireysel içerik üreticilerinin bile ulaşabileceği bir seviyeye geliyor.
Oedivia’nın bu noktadaki rolünü de açıklayan Devrimci, kendilerinin sinemacı bir altyapıdan geldiklerini ve amaçlarının sadece AI araçlarını kullanmak değil, bu araçları sinema sanatı ve reklam estetiği bilgisiyle birleştirerek herkesin etkili ve yüksek kaliteli video içerikler üretebilmesini sağlamak olduğunu belirtti.
E-İhracatçılar İçin Yeni Bir Dünya
Sunumda vurgulanan bir diğer önemli nokta ise AI’ın yerelleştirme (localization) süreçlerini ne kadar kolaylaştırdığıydı. Farklı bir ülkeye ihracat yapmak isteyen birini düşünün. Eskiden o pazar için ayrı bir reklam çekmek (farklı oyuncular, mekanlar, kültürel referanslar) gerekirken, şimdi AI ile mevcut bir videodaki karakteri, kıyafetleri, arka planı, hatta konuşulan dili kolayca değiştirmek mümkün hale geliyor. Bu, global pazarlara açılmanın önündeki önemli bir maliyet ve zaman bariyerini ortadan kaldırıyor.
Eren Devrimci’nin Oniki Zirvesi’ndeki sunumu, yapay zekanın sadece bir teknoloji trendi olmadığını, aynı zamanda yaratıcı endüstrilerde ve özellikle reklamcılıkta köklü bir paradigma değişikliği yarattığını gösterdi.