Kaan Cömert Horoz Lojistik Hakkında Konuşuyor
Sunucu: Alkışlarımız Horoz Lojistik / E-ticaret Grup Müdürü sayın Kaan Cömert geliyor…
Hoş geldiniz…
KAAN CÖMERT – Horoz Lojistik / E-Ticaret Grup Müdürü: Merhabalar…
Herkese merhabalar. Kaan ben. Horoz Lojistik’te E-ticaret grup müdürü olarak çalışıyorum. Bugün de sizlere, Gürkan Bey’in de bahsetmiş olduğu gibi 80. yılımızda bizim de ana konularımızdan birisi olan yeni nesil lojistik kavramı hakkında konuşmak istiyorum.
Konuya başlamadan önce e-ticaretle alakalı birkaç veri sunmak istiyorum sizlere. Geçtiğimiz dönemde tabii ki de pandeminin de etkisiyle e-ticaret ivmelenerek, hızlanarak büyümeye başladı. Yaklaşık %46’lık bir büyümeden bahsediyoruz. Eğer bundan önceki dönemde %46’lık büyümeyi kaçırdıysanız bu gerçekten bir sorun. Ama bundan sonraki üç yıllık dönemde de uzmanlar ilgili büyümenin devam edeceğini, hem perakendeden aldığı payın %25 seviyelerine hem de e-ticaretteki büyümenin cirosal olarak %50 seviyelerine geleceğini tahmin ediyorlar.
Bugün sizlere bir hikâye anlatmak istiyorum. Bu hikâye Mehmet amcanın hikâyesi… Mehmet amca Kayseri’de, çok kaliteli ürünler üreten bir mobilya tüccarı. Kayseri’deki yerel pazarda ürünlerini pazarlayan ve gerçekten o çevrede çok sevilen bir tüccar. Mehmet amcanın büyük hayalleri var. Tüm Türkiye’ye ürünlerini satmak, tüm Türkiye’ye ürünlerini pazarlamak istiyor. Hem B2B hem de B2C pazarda ürünlerinin yer bulmasını isterken yolumuz Mehmet amcayla kesişiyor. Mehmet amca için Diamond projemiz, yani 81 ilden ürünün alındığı ve diğer 81 ile ürünün teslim edildiği Diamond projemizle beraber ortaklığımız başlıyor. Artık Mehmet amcanın Kayseri’de bulunan dükkânından ürünleri teslim alıyoruz ve tüm Türkiye’ye ilgili zamanlarda teslimatlarını sağlıyoruz.
Tabii ki buranın arkasında bir sistem, bir rota optimizasyon sistemi ve çeşitli teknolojik hizmetler var. İlk olarak biz, Mehmet amcanın siparişlerini öğrendiğimiz anda bir rota optimizasyon toolu çalıştırıyoruz. Bu rota optimizasyon toolu, siparişin ilgili müşteriye ne zaman gideceğini hesaplayıp en doğru tarih eşleşmesini müşteriye mesaj olarak iletiyor. Çünkü büyük ürün gruplarında, özellikle mobilyada, beyaz eşyada en hızlı şekilde gitmek bir yana bir de doğru zamanda gitmek bizim için çok önemli. Çünkü kargo gibi “Kapıya bırak, alırım.” ya da “ Acentaya geri gönder, ben gelip teslim alacağım.” yapılamıyor. Çünkü gelen şey bir yatak odası takımı, bir buzdolabı… Bu yüzden doğru zamanda doğru yerde olmamız gerekiyor.
Bununla beraber Mehmet amcanın en büyük korkularından bir tanesi bunu nasıl kontrol edeceği… Çünkü sipariş hacmi artmaya devam ediyor. Bir portal üzerinden bizim bütün siparişleri ona sunabiliyor olmamız lazım. Mehmet amca Kayseri’de otururken bilgisayarını açtığında ya da telefonunu açtığında ilgili customer portal üzerinden tüm sipariş durumlarını, “Şu an siparişim nerede?”, “Müşteriye teslim edildi mi?”, “Teslim edildiyse evrakı nerede?” bunların tamamını görebiliyor.
Bununla beraber aslında biz lojistik olarak müşterilerimizin müşterileriyle de bire bir iletişim kuran firmalarız. Çünkü biz ürünü teslim aldığımız anda artık son kullanıcıyla bir şekilde iletişime geçip “Biz ürününüzü bu saatte teslim edeceğiz, bugün teslim edeceğiz.” diye bilgi veriyoruz. Bu konuda hem IVR hem de IVN hizmetleriyle beraber ürün dağıtıma çıktığı anda bizler son kullanıcıyla iletişime geçiyor, evde mi diye teyit ediyoruz, saati belirtiyoruz ve bunu doğrulamalarını sağlıyoruz. Eğer bu konuda bir aksaklık olursa da çağrı merkeziyle iletişime geçip randevularını tekrar planlamalarını sağlıyoruz. Aslında bu da müşteriye doğru zamanda gidebilmek için bir teknoloji kullanımı oluyor bizim için.
Mehmet amca bu sayede satışlarını önemli ölçüde arttırdı. Çünkü Kayseri’de yerelde sattığı ürünleri artık tüm Türkiye pazarına yani 81 ile de gönderebilecek kapasiteye ulaşmıştı. Önemli işler başardık, bütün Türkiye’ye ürünler gitmeye başladı, artık Mehmet amca yükselmeye başlamıştı. Bu büyümeyle beraber önüne çıkacak bazı konular var… Artık stok tutması gerekiyor, artık müşteri memnuniyetini arttırması gerekiyor, artık ürünün bulunabilirliğini hatta müşteriye daha hızlı ulaşmasını sağlaması gerekiyordu.
Bununla beraber bizler de Türkiye’nin Gayri Safi Milli Hâsıla’dan pay almış, yaklaşık 39 tane ilinde bulunan depolarımızın bazılarında Mehmet amcaya alanlar vermeye başladık. Bu depolarda Mehmet amcanın ürettiği ürünleri alıp hem stok takibini yapıp hem de daha yakından bu ürünleri teslim almalarını sağladık.
Örneğin; Rize’den sipariş veren biri Kayseri’den ürünü beklediğinde geçen süre diyelim ki 3 gün. Ama aynı ürünün Trabzon’da bulundurulmasını sağladıktan sonra artık Rize’den sipariş veren birisi hazır stokta bulunan ürünü çok daha kısa bir sürede teslim alabilir duruma geldi. Aynı zamanda Mehmet amca yine biraz önce size göstermiş olduğum customer portal üzerinden hem ürünlerinin ne kadar stoğu olduğunu hem de hangi ürünlerde üretim yapması gerektiğini takip edebilir duruma geldi.
Bu depolar, konvansiyonel tarz dediğimiz aslında palet üzerinde ya da mobilyaya özel hazırlanmış depolarda konuşlanan ürünlerden oluşan depolar… Bizler, biraz önce arkada görmüş olduğunuz depolarda bu ürünleri stoklamaya ve tüm Türkiye’ye sevkiyatlarını gerçekleştirmeye başladık.
Bununla kalmadı çünkü Mehmet amcanın oğluyla tanıştık. Mehmet amcanın oğlu da aslında genç nesil farklı ürün gruplarını da bu pazara dâhil etmek istiyor. Ev tekstili, dekorasyonu üzerine bir şirket açıyor ve diyor ki “Ben zaten mobilya da satıyorum. Bu mobilyanın yanında neden ev tekstili, ev dekorasyonu, abajur satmayayım?” diyor ve bizler de kendisine biraz önce bahsettiğim büyük ürün grubunun yanı sıra küçük ürün depomuzla tanıştırıyoruz. Bizim Tuzla’da bulunan e-depomuzda ürünlerini stoklamaya başlıyoruz.
Bu depo tam otomasyonlu bir e-ticaret deposu. Bu deponun yaklaşık kapasitesi 600 bin koli. Ve bu deponun en büyük özelliği baştan sona bir otomasyon sistemiyle donanması… Yani şöyle bir rakam verebilirim; biz bir günde yaklaşık 100 bin sipariş çıkışı sağlıyoruz 30 desi altında. 100 bin siparişin teslimatını aynı gün içerisinde kargo firmalarına yapabiliyoruz. Bu da müşterilerimize aslında aynı gün teslimat garantisi vermeleri için çok büyük bir koz oluyor.
Şu anda fiili rakamlarda e-depoya gelen bir sipariş ortalama 4-6 saatte kargoya teslim ediliyor. Düşüncemiz şuydu buraya çıkarken gece otururken verdiğiniz bir siparişi sabah kalktığınızda horoz lojistikten gelen “Ürününüz kargoya teslim edilmiştir.” mesajını bulmanız.
Bunun sonrasındaysa artık Türkiye pazarını önemli ölçüde halletmiştik. Biraz önce bahsettiğim e-depo içerisinde bütün stok takibini yapıyor çünkü pazar yerlerinden sipariş geldiği anda depoya düşüyor, depo 4-6 saat içerisinde siparişi hazırlayıp kargo firmasına teslim ediyor. Hem büyük ürün grubunda hem de küçük ürün grubunda tüm Türkiye pazarındayız. Tüm pazar yerleriyle ve kendi e-ticaret siteleriyle entegrasyonumuz var 4-4’lük bir süreç işliyor. Ama zihni sinir sorular devam ediyordu Mehmet amcada ve oğlunda.
Artık Türkiye pazarını önemli ölçüde halletmişlerdi, hedefleri dünyaya açılmaktı. Bu konuda birçok soru işaretleri vardı… Gümrük işlemleri nasıl yapılacak, ürünleri bütün Avrupa’ya ya da dünyaya nasıl taşıyacağım, buradaki süreçler nasıl kolaylaşabilecek, büyük global Pazar yerleriyle nasıl anlaşabileceğim, bunu uygun maliyetle nasıl yapabileceğim gibi birçok soru varken aslında bizler de bu konularda kendisine çözümler sunuyor olduk. Bu çözümler nelerdi?
İlk olarak Avrupa Birliği’nde ekspres hizmet sağlayabilmek yani hızı hallettiğimiz zaman burada üretilen ürünün Avrupa’ya hızlı bir şekilde teslim edilmesini sağladığımız zaman hızı halletmiş oluyoruz.
Sonrasındaysa bütün Avrupa Birliği ülkelerinde ve İngiltere’de fulfilment hizmeti var. Bunu ana depo olarak da düşünebilirsiniz, ara depo olarak da düşünebilirsiniz. Çünkü Trabzon örneğini verdiğimde evet ürünü Rize’ye yaklaştırmak için ürünü Trabzon’da da stokluyoruz. Aynı şekilde İngiltere’ye yaklaştırmak için İngiltere’de de bir ana stok tutuyoruz. Ama bunun bir önemi de global pazar yerleriyle çalışmanın bir şartı olan randevulu teslimatı sağlamak yani ürünleriniz Türkiye’den çıktığında ara bir depoya alınmalı, Amazon gibi, Wayfair gibi, Zallando gibi depolara randevulu teslimat yapabilmek için ara bir yerde stoklanmalı. Bizler yine bir önceki maddedeki fulfilment depomuzdaki verdiğimiz hizmetlerle bu global pazar yerlerini beslemenize yardımcı oluyoruz.
Bunun dışında tüm Avrupa’ya, tüm dünyaya, tüm İngiltere’ye B2B ve B2C hizmetleri sağlayabiliyoruz. İster fulfilment depolarımızdan, isterse Türkiye’nin 81 ilinden aldığımız ürünleri tüm Avrupa’ya, tüm dünyaya taşıyabiliyoruz. Bunu nasıl yapıyoruz? Kolaylaştırılmış gümrük mevzuatlarıyla ve bunun yanı sıra ETGBye sahip olmamızla. ETGB ile beraber ürün taşıma tecrübemiz bulunuyor. Bununla beraber de aslında hem havayolunda hem karayolunda kolaylaştırılmış bir şekilde biz sizleri son kullanıcılarınızla tüm dünyayla buluşturabiliyoruz. Bunun çok önemli bir artısı da siz ihracatçı olmasanız bile ETGB sertifikasıyla beraber biz sizi bir ihracatçı konumuna getiriyoruz ve buradaki teşviklerden yararlandırabiliyoruz.
Hikâyenin sonunda aslında bu projelere başlarken temel mottomuz “Mardin’den Manchester’a…” idi. Bizler hem Türkiye pazarında yaptığımız çalışmalarla hem de e-ihracatta attığımız adımlarla bu hayali gerçekleştirdik. Biraz önce ürünü Kayseri’deki Mehmet amcamızdan Londra’daki son kullanıcısına taşıdık. Ya da bütün 81 ilden olan taşımaları artık Avrupa’yla ve tüm Türkiye’yle buluşturduk.
Sizlere bir hikâye anlattım, bunun bir hikâye olduğunu söyledim. Bu, Mehmet amcanın hikâyesiydi. Ancak bizim için bu hikâyenin gerçeğe dönüştüğü birçok proje var. Ravi Mobilya bunlardan bir tanesi… Tabii ki Konya’nın köklü ailelerinden olan, köklü firmalarından olan Ravi Mobilya ile Türkiye pazarında dağıtımla başladığımız serüvenimiz, en sonunda artık İngiltere’de ve Almanya’daki fulfilment depolarda hizmet verdiğimiz, oradaki son kullanıcılarıyla buluşturduğumuz bir proje haline geldi. Sizlerle de bundan sonraki dönemde bu hikâyeleri gerçeğe dönüştürmek adına sizleri hem B2B masalarda hem de standımızda bekliyor olacağız.
Çok teşekkür ederim. Bir teşekkür de sevgili Oniki ekibine bu güzel organizasyonu bizlere sağladıkları için…