Hakan Enes Ermiş - Lenta Enterprise Sunumu - Oniki

Hakan Enes Ermiş – Lenta Enterprise Sunumu

Hakan Enes Ermiş - Lenta Enterprise Sunumu

İçindekiler

Hakan Enes Ermiş – Lenta Enterprise Hakkında Konuşuyor

Sunucu: Lenta Enterprise Ceo- Founder sayın Hakan Enes Ermiş geliyor…

Hoş geldiniz.

Oniki Sponsorluk

SPONSORLU

HAKAN ENES ERMİŞ – Lenta Enterprise / Co-Founder & CEO: Merhaba, teşekkürler.

Bu saate kadar beklediğiniz ve burada olduğunuz için öncelikle teşekkür ederim.

“Pazar yeri sihirbazı” diye adlandırdı Merve Hanım bizi, teşekkürler. Biz pazar yerlerinde faaliyet gösteren bir e-ihracat danışmanlık ve entegrasyon firmasıyız. Peki, neler yapıyoruz, nasıl hareket ediyoruz? Bu kısmı çok kısa anlatacağım.

Zaten salondaki birçok kişi e-ticarete ve e-ihracata aşina. Ve pazar yerlerinde aslında neden satış yapmamız gerekiyor, nasıl satış yaparız kısmını merak ediyorsunuz. Bununla ilgili verilebilecek çok fazla bilgi var. Özellikle ekranda yer alan pazar yerlerinde satış yapmak isteyenleri mutlaka standımızda görüşmelere bekliyoruz. Zaten B2B matchmakinglerde de birçok firmayla verimli görüşmeler gerçekleştirdik.

Biz pazar yeri danışmanlık tarafında hesap yönetimi yapıyoruz. Yani bir ürünüm var, firmam var ve yurt dışına ürün satmak istiyorum diyorsanız eğer, öncelikle bir ürün analizi yapıyoruz. Yani her “Ben yurt dışına ürün satışı yapmak istiyorum.” diyen firmaya “Haydi gel, ürünlerini pazar yerlerinde açalım, listeleyelim, satışa geçirelim, günde iki saat çalışacaksın, ayda 2 milyon dolar kazanacaksın.” demiyoruz. Çünkü böyle bir dünya yok. E-ihracat sanıldığı kadar kolay değil, sanıldığı kadar zor da değil. Yeterli dinamikleri, metrikleri yerine getirdiğimiz takdirde bu mutlaka olacaktır.

Biz ağırlıklı olarak bu ekranda gördüğünüz; “Asos, About You, Allegro, Joom, Ozon, Fruugo, Zalando, Amazon…” platformlarında birçok farklı kategoride elektrik elektronik tedariği – ki Türkiye’nin en zor kategorisidir- faaliyet gösteriyoruz. Entegrasyon tarafında da şu anda 7 Pazar yerinde mevcut entegrasyonumuz var ve bunlar da “Zallando entegrasyonu, Fruugo entegrasyonu, Bol.com entegrasyonu, AFound entegrasyonu, Joom entegrasyonu” ve son olarak bir de “Ozon entegrasyonu” var. Pazar yeri sayısını entegrasyon tarafında arttırmaya çalışıyoruz. Aslında hizmetlerimizi çok kısa şekilde böyle özetleyebilirim. Ve dediğim gibi biz sadece Pazar yerleri üzerinde faaliyet gösteriyoruz.

Maalesef bir Türk firması olarak grandingimiz buradan Bulgaristan’a bir adım attığımızda %50 düşüyor. İki adım attığımızda %90’lara varan bir düşüş yaşadığımız için web sitesi üzerinden satış gerçekleştirmek, işin bizcesinde zor. O yüzden biz de diyoruz ki ikisini eş zamanlı yürütelim, önceliği pazar yerlerine verelim. Pazar yerlerinin aday müşteri yaratma potansiyelinden faydalanalım ki gün sonunda amiral geminiz e-ticaret siteniz haline gelsin. Peki, burada biz bu işi nasıl yapıyoruz? Hangi noktalarda fark oluşturuyoruz? Bundan kısa bir videoyla bahsetmek istiyorum.

Oniki Sponsorluk

SPONSORLU

Şunu soracağım, Malatyalı Tuncay’ı tanıyan var mı aramızda? Yok. Greta Thunberg’i tanıyan var mı? Var. Eller kalkıyor… Onun karşılaştırmasıyla ilgili çok kısa bir video izleteceğim. Çünkü burada ne söylediğinizden ziyade nasıl söylediğiniz önemli. Aynı kelimeleri kullansanız dahi İngilizce konuşuyorsanız, lokalizasyon yapıyorsanız, ürününüzü doğru kelimelerle, doğru kitlelere anlatıyorsanız, bilinilirliğiniz daha fazla artıyor ve ürününüzü daha fazla kitlelere duyurabiliyorsunuz.

Videoyu oynatabilir miyiz?

Teşekkürler…

Aslında ikisi de aynı şeyi anlatıyor. Neredeyse aynı kelimelerle anlatıyor. Fakat Malatyalı Tuncay 2008’de Malatya’nın bir köyünde, etrafındaki hiçbir insana bunu duyuramayacak kelimeler, duyuramayacak bir iletişim yöntemi seçtiği için bu sesi hiç kimseye duyuramadı. Fakat Greta Thunberg İsveç’te yaşadığı için, İngilizce konuştuğu için Davos’a davet edildi, tüm dünyaya sesini duyurmak ve anlatmak istediği, vermek istediği mesajı verebildi.

Biz de diyoruz ki Lenta Enterprise olarak biz, ne anlatmanız gerektiğine karar vermiyoruz. Siz zaten ürünün sahibi olarak, üreticisi olarak buna çoktan karar vermiş durumdasınız. Ne satacağınızı çok iyi biliyorsunuz. Biz size bu ürünü nasıl anlatmanız gerektiğini, fotoğraflarla, ürün açıklamalarıyla, ürün analizleriyle, sektör analizleriyle, kategori analizleriyle ve rakip analizleriyle nasıl satmanız gerektiğini ve nerede satmanız gerektiğini veriye dayalı olarak aktarıyoruz. Farkımızın da bu olduğu noktasında ısrarcıyız.

Peki niçin pazar yerlerinde satış yapmalıyız? Şu anda dünyadaki online, e-ticaretin %47’si pazar yerleri ve Argos gibi, Wayfair gibi perakende e-ticaret siteleri üzerinde gerçekleşiyor. Yani neredeyse toplam e-ticaretin %50’si şu an pazar yerleri üzerinde gerçekleşiyor. Dolayısıyla bu da büyük bir fırsat söz konusu. Ve gördüğünüz gibi hemen arkasında şu anda “Delivery Hero” gibi, “Gorillas” gibi “Doordash” gibi ve Türkiye’den artık global bir oyuncu haline gelmiş “Getir” gibi grocery firmaları var. Dikkat çekici bir diğer unsur da %14’le sosyal medya uygulamaları üzerinden gerçekleşen satış kanalı…

Ve yine burada pazar yerleri sizin ürününüz için ürününüzün bulunmasına çok büyük bir kolaylık sağlıyor. Bunu da bir arama motoru olarak düşünebilirsiniz. Yani müşteriler ürünlerini önce sosyal medyada ya da Google’da değil pazar yerinde arıyor. Verisi de burada. Dolayısıyla Google’a, instagrama yaptığınız reklam harcaması dönüşümlerine göre çok daha büyük bir dönüşüm mevcut pazar yerlerinin üzerinde.

“Arama” dediğimiz kısım, aslında ne almak istediğini bilen müşteri için gerekli. Bir de işin inspiration kısmı yani ilham kısmı var. İlham kısmında da bunu şöyle özetleyebiliriz; müşteri ne alacağını bilmeden alışveriş yapmak amacıyla geziyorsa eğer, yine reklamların dönüşüm oranları olarak yorumlanabilir bu. Sosyal medya üzerinde %28’lik bir ilham oluşturulurken pazar yerleri üzerinde %34’lük bir ilham var şu anda. Yine pazar yerlerinin bize ne kadar çıktı ürettiğini veri üzerinden de görebiliyoruz.

“Hakan iyi anlatıyorsun, hoş anlatıyorsun da peki bu Pazar yerleri üzerinde ne satılır? En çok ne satıyor?” sorusuna da son olarak bu slaytla cevap vermek istiyorum. Bu gördüğünüz dönüşüm oranları, farklı kategorilerin dönüşüm oranları. Ve göreceğiniz üzere ayakkabı, giyim, kozmetik, spor giyim ve aktif giyim ürünleri en çok dönüşüm oranına sahip kategoriler. Bu kategorileri ön plana çıkartabiliriz, buralarda satış yapabiliriz.

Sunumumu şu şekilde sonlandırıyorum, bizim şu anda Oniki’ye özel, şu an bu salonda bulunanlara hediye vermek amacıyla yaptığımız bir analiz var. Bunu da ev tekstili, ayakkabı, hazır giyim ve takı kategorisindeki firmalara veriyor olacağız. Bu QR kodu üzerinden taratarak bizimle iletişime geçebilirsiniz. Eğer bu dört kategoriden birinde satış yapıyorsanız ya da yapmak istiyorsanız bu QR kod vasıtasıyla iletişime geçip Oniki referansını kullandığınızda size ücretsiz bir 500 Euro değerindeki ön analizi veriyor olacağız.

Dinlediğiniz için teşekkürler, hoşça kalın.

 

Oniki Sponsorluk

SPONSORLU

Heyecan verici etkinlikleri kaçırmayın!

Sınırlı katılıma sahip etkinlik duyurularından ve güncel gelişmelerden haberdar olmak için hemen bültenimize abone olun.

mobile-header-alani

Sponsorluk Teklifi

Teklif detayları e-posta adresinize gönderilecektir.

Error: Contact form not found.

Error: Contact form not found.