28 – 30 Kasım 2025 tarihlerinde Antalya Akra Kemer’de gerçekleştirilen TÜRKONFED 26. İş Dünyası Zirvesi, Batı Akdeniz Sanayi ve İş Dünyası Federasyonu (BAKSİFED) ev sahipliğinde ve Oniki organizasyonuyla, Türkiye ekonomisinin en kapsamlı iş dünyası buluşmalarından biri olarak düzenlendi.
Bu yıl “Küresel Kırılma Döneminde Türkiye” temasıyla ve Vodafone ana sponsorluğunda düzenlenen zirve; Türkiye’nin 81 ilinden gelen iş insanlarını, federasyon ve dernek başkanlarını, sektör liderlerini, akademisyenleri, girişimcileri ve kamu temsilcilerini bir araya getirerek üç gün boyunca Türkiye’nin ekonomik, teknolojik ve sosyal dönüşümünü çok boyutlu bir perspektifle değerlendirdi.
Oniki’nin B2B Eşleştirmeleri, Yeni Ticari İş Birliklerine Zemin Hazırladı
TÜRKONFED çatısı altında birleşen:
- 31 federasyon
- 340 dernek
- 100 binden fazla şirket
Türkiye ekonomisinin en kapsayıcı sivil toplum yapılanmasını oluşturuyor. Konfederasyon, Türkiye’de kayıtlı istihdamın %55’ini, kurumlar vergisinin ise %86’sını temsil eden iş dünyası gücünü zirvede bir araya getirdi.
Bu geniş temsil gücüyle, Türkiye’nin bölgesel potansiyelini, rekabet avantajlarını ve ekonomik risklerini ele alan zirve, Oniki’nin yapay zeka destekli altyapısı sayesinde yeni ticari fırsatlarına zemin hazırlayan, yeni iş birliklerinin kapısını aralayan ve ticaret hacmini geliştirebilecek bir ortama dönüştü.
Zirvenin Öne Çıkan Açıklamaları
Zaman bekleyenleri değil, cesaretle öne çıkanları ödüllendirir.
BAKSİFED Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Cengiz konuşmasında küresel ölçekte yaşanan dönüşümlerin Türkiye iş dünyası üzerinde yarattığı baskı ve fırsatlara dikkat çekti.
Cengiz, bugün artık teknoloji, enerji ve verinin yalnızca rekabet unsuru değil, doğrudan bir güç mücadelesinin parçası hâline geldiğini vurgulayarak, Türkiye’nin bu süreçte daha cesur adımlar atması gerektiğini ifade etti. İş dünyasının krizleri bekleyerek değil, geleceği öngörerek hareket etmesi gerektiğini belirten Cengiz, “Zaman bekleyenleri değil, cesaretle öne çıkanları ödüllendirir” sözleriyle stratejik kararlılık çağrısında bulundu.
Türkiye’nin yüksek teknoloji alanlarında kullanıcı konumundan üretici konumuna geçmesi gerektiğini aktaran Cengiz, dijital dönüşümü maliyet olarak gören şirketlerin ciddi risk altında olduğuna da değindi. Bu bağlamda, “Savunmada kalan kaybeder” diyerek, şirketlerin yenilikçi iş modellerine ve teknolojik dönüşüme hızla uyum sağlamasının zorunlu olduğunu söyledi.
Dünya yeni bir düzene hazırlanıyor; Türkiye’nin izleyen değil, yön veren bir ülke olması gerekiyor.
TÜRKONFED Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Sönmez ise küresel güç dengelerinin hızla değiştiği bir dönemde Türkiye’nin bu yeni düzen içerisinde kendine stratejik bir konum belirlemesi gerektiğini ifade etti.
Ülkelerin güvenlik ekonomisine yöneldiğini, enerji güvenliği, veri hakimiyeti ve üretim zincirlerindeki vazgeçilmezliğin artık en kritik rekabet unsurları olduğunu belirten Sönmez, “Dünya yeni bir düzene hazırlanıyor; Türkiye’nin izleyen değil, yön veren bir ülke olması gerekiyor” sözleriyle zirvenin temasını özetledi.
Reel sektörün karşılaştığı zorluklara da değinen Sönmez, enflasyon baskısı, finansmana erişimde yaşanan sıkıntılar ve rekabetçilik kaybının özellikle KOBİ’leri zorladığını aktardı. Türkiye’nin uluslararası rekabetçilik endekslerinde yaşadığı gerilemeye işaret ederek, “Reel sektör reçetenin yan etkilerini en fazla hisseden kesimdir” değerlendirmesinde bulundu.
ZİRVENİN B2B EŞLEŞEMLERİNDE ₺1.169.861.908 POTANSİYEL TİCARİ DEĞER ORTAYA ÇIKTI
TÜRKONFED 26. İş Dünyası Zirvesi’nde, Oniki’nin yapay zekâ destekli B2B eşleşme sistemi, katılımcı iş insanlarının geri bildirimlerine göre zirvenin en verimli bölümlerinden biri oldu.
İş dünyası temsilcileri, Oniki uygulamasının hızlı, doğru ve ihtiyaç odaklı eşleşmeler sağlaması sayesinde hem zaman kazandıklarını hem de gerçek ticari fırsatlara ulaşabildiklerini belirttiler.
Oniki uygulaması, farklı sektörlerden gelen yüzlerce katılımcının ortak paydada buluşmasına imkân tanıyarak iş geliştirme süreçlerinde önemli bir kolaylık sundu. Pek çok iş insanı, normal şartlarda haftalar sürecek temasları Oniki sayesinde birkaç saat içinde gerçekleştirebildiklerini ifade etti.
Oniki ile B2B Eşleşmelerinden Elde Edilen Somut Çıktılar
- 2 gün boyunca toplam 10 B2B görüşme seansı düzenlendi.
- Bu seanslarda 706 birebir iş görüşmesi gerçekleşti.
- Katılımcıların verdiği ekonomi tahminlerine göre her bir görüşme başına ortalama potansiyel ticari değer ₺1.657.028 olarak hesaplandı.
- Böylece zirve genelinde ₺1.169.861.908 tutarında potansiyel ticari değer ortaya çıktı.
Bu sonuçlar, birçok katılımcının değerlendirmesine göre zirvenin yalnızca bir buluşma platformu değil, Oniki’nin katkılarıyla “ölçümlenebilir ve gerçek ticari karşılığı olan bir iş geliştirme alanı” hâline geldiğini gösterdi.
İş İnsanlarının Geri Bildirimleri: Oniki İş Yapma Şeklimizi Kolaylaştırdı
Zirve boyunca iş dünyası temsilcileri, Oniki’nin AI destekli eşleşme modelinin şu katkıları sağladığını ifade etti:
“Doğru kişilerle saniyeler içinde eşleştik.”
Normalde erişmenin zor olduğu şirket temsilcileri ve karar vericilerle hızlıca görüşme imkânı sağlandı.
“Görüşmeler gerçekten ihtiyaca göre düzenlendi.”
Şirketler benzer hedeflere veya tamamlayıcı alanlara sahip paydaşlarla bir araya getirildi.
“Zamanı en verimli şekliyle kullandık.”
Zirveye katılan iş insanları, birkaç gün içinde bir yıllık potansiyel temas hacmine ulaşabildiklerini belirtti.
“Somut iş fırsatları çıktı.”
Birçok katılımcı, görüşmelerden sonra iş birliği için takip toplantıları planlandığını aktardı.
“Rakamlara dökülebilir bir fayda görmek motive ediciydi.”
B2B görüşmelerinin finansal potansiyelinin ölçülmesi, sistemin ne kadar etkili olduğunu gözler önüne serdi.
Bu deneyim, iş insanlarının ortak görüşüne göre zirvenin yalnızca temas kurulan bir ortam olmaktan çıkıp yüksek verimli bir iş geliştirme platformuna dönüşmesini sağladı.
Zirvenin Öne Çıkan Başlıkları
Üç gün boyunca gerçekleştirilen oturumlarda iş dünyasının geleceğini belirleyen kritik konular tüm yönleriyle masaya yatırıldı:
1. Küresel Ekonomide Kırılma ve Türkiye’nin Konumu
Konuşmacılar; ABD – Çin teknoloji rekabeti, tedarik zincirlerinin yeniden yapılanması, ticarette korumacılık, enerji arz güvenliği ve jeopolitik bloklaşmanın Türkiye için riskler kadar stratejik fırsatlar barındırdığına dikkat çekti.
2. Teknoloji Sahipliği: Yeni Ekonominin Temel Gücü
Zirvede vurgulanan ortak görüş, teknolojiyi yalnızca bir araç değil, ulusal kalkınmanın sürdürülebilirliği açısından bir “güvenlik unsuru” olarak ele alma gerekliliğiydi. Yapay zekâ, veri güvenliği, yazılım geliştirme, yarı iletken ekosistemi ve yüksek teknolojili üretim; iş dünyasının öncelikli kırılma alanları arasında sıralandı.
3. Üretimde Verimlilik ve Rekabetçilik
Moderatör ve konuşmacılar; Türkiye’de iller arası üretkenlik farklarının açıldığını, KOBİ’lerin verimlilik seviyesinin Avrupa’nın gerisinde kaldığını ve dönüşümün merkezinde dijitalleşmenin bulunması gerektiğini vurguladı.
4. Yeşil Dönüşüm ve Sürdürülebilirlik
Avrupa Birliği Yeşil Mutabakatı, karbon ayak izi yönetimi, enerji verimliliği, yenilenebilir enerji yatırımları ve şirketlerin sürdürülebilirlik kriterlerine uyumu, Türkiye’nin uluslararası ticarette rekabet gücünü doğrudan etkileyecek kritik alanlar olarak belirtildi.
5. İşgücü ve Eğitimde Yeni Gerçeklik
Genç nüfusun azalması, iş gücü niteliğindeki değişim, STEM yetkinlikleri, yapay zekâ okuryazarlığı ve iş gücü adaptasyonu; oturumlarda öne çıkan başlıklardan biri oldu.
İş Dünyası Hazır, Dönüşüm Kaçınılmaz
TÜRKONFED 26. İş Dünyası Zirvesi; üç gün boyunca ele alınan kapsamlı değerlendirmeler, ortaya konan ortak akıl ve paylaşılan veri temelli analizlerle Türkiye iş dünyasının geleceğine dair güçlü bir perspektif sundu.
Küresel kırılmaların hızlandığı bir dönemde, teknoloji sahipliği, finansmana erişim, yeşil dönüşüm, sürdürülebilirlik ve bölgesel kalkınma gibi kritik alanlarda ortaya çıkan görüş birliği, iş dünyasının dönüşüme hazır olduğunun en somut göstergesi oldu.
Zirve, Türkiye’nin yalnızca değişime uyum sağlayan değil, geleceği şekillendiren bir ekonomik aktör olabilmesi için ortak sorumluluk bilinciyle hareket edilmesi gerektiğini vurgularken; Türk iş dünyasının cesareti, dinamizmi ve iş birliği kültürüyle bu dönüşüm yolculuğunu ileriye taşıyacak güce sahip olduğunu bir kez daha ortaya koydu.
Zirvenin sonunda ortaya çıkan ortak görüş: Türkiye’nin rekabet gücü; teknoloji sahipliği, kapsayıcı büyüme, yeşil dönüşüm ve sürdürülebilir iş birlikleriyle güçlenecek.